Varlık Barışı Düzenlemesinden Yararlanmanın İnceleme Sürecindeki Etkisi

       2008 yılında 5811 Sayılı kanun ile başlayan Varlık Barışı düzenlemeleri içerik olarak küçük farklılıklar göstermekle birlikte 6486, 6736, 7143, 7186, 7256 sayılı kanunlar ile ortalama iki yılda bir mükelleflerin önüne fırsat olarak konulmuştur.

       En son 5 Temmuz 2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ‘’Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la varlık barışı düzenlemesi yeniden getirilmiştir.

       Gerek gelir vergisi, gerek kurumlar vergisi mükellefleri için Türkiye’de veya yurtdışında bulunan varlıklarına ilişkin bildirimde bulunma süresinin son günü 31.03.2023 tarihidir.

       Varlık barışı düzenlemeleriyle genel olarak; gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine  yurt dışında ve yurt içinde bulunan kayıt dışı varlıklarını kayda alma, kanunda öngörülen şartları yerine getirmek şartıyla, bu kayda almanın karşılığında bazı avantajlardan yararlanma olanağı verilmektedir.

       Yazımızda varlık barışı düzenlemesinin vergi inceleme sürecindeki etkileri ele alınacağından düzenlemenin içeriğine ilişkin diğer hususlara değinilmeyecektir.

       Varlık barışı kapsamında bildirimde bulunan mükelleflerde vergi inceleme boyutu ile ilgili olarak genelde iki beklenti oluşmaktadır;

       - Varlık barışı kapsamında bildirimde bulunulan yıla ilişkin hiçbir şekilde vergi incelemesine tabi tutulamayacağı beklentisi,

       - Hakkında herhangi bir nedenle vergi incelemesi yapılması durumunda, varlık barışı kapsamında bildirdiği tutarın incelemede bulunan matrah farkından mahsup edilebileceği beklentisi.

       Varlık barışı kapsamında bildirimde bulunulan yıla ilişkin hiçbir şekilde vergi incelemesine tabi tutulamayacağı yönündeki yanlış beklentinin sebebi, varlık barışına ilişkin kanunların tamamında yer alan;  "Bu madde kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz" hükmüdür. Bu hükmün 7186 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanununun geçici 90. maddesine eklenmesi, mükelleflerdeki bu beklentiyi daha da kuvvetlendirmiştir.  Oysa bu hüküm ile yasa koyucu sadece kanun kapsamında beyan edilen varlıklarla ilgili inceleme yapılmayacağının ve bu varlıkların kaynağının sorulmayacağının güvencesini vermektedir. Mükelleflerin varlık barışı kapsamında bildirimde bulunması, bildirimde bulunulan yıla ilişkin olarak başka nedenlerle incelemeye alınmalarına engel teşkil etmemektedir.

       Mükelleflerin birçoğunda bulunan, hakkında herhangi bir nedenle vergi incelemesi yapılması durumunda, varlık barışı kapsamında bildirdiği tutarın incelemede bulunan matrah farkından mahsup edilebileceği beklentisinin sebebi ise 7143 sayılı kanun öncesindeki geçmiş varlık barışı kanunlarında mahsup imkanına yer verilmiş olmasıdır.

        Özellikle varlık barışı kanununa ilişkin hükümlerin 7186 sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanununun geçici 90. maddesine eklenmesi ile birlikte, vergi incelemesine alınan mükelleflerden incelemede bulunacak matrah farkından varlık barışı kanunu kapsamında geçmişte beyan etmiş oldukları tutarların mahsup edilmesi gerektiği yönünde başvurular olmuştur. Hatta kimi mükellefler incelemeye alındıktan sonra, varlık barışı bildiriminde bulunarak kendilerini incelemede ortaya çıkabilecek matrah farkı için güvenceye almak istemişlerdir.

       Bu konu 09.08.2022 tarih ve 31918 sayılı resmi gazetede yayımlanan Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ ile açıklığa kavuşturulmuştur. Söz konusu tebliğe göre;

       Varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıklar dışındaki diğer nedenlerle başlayan vergi incelemelerinde, mükellefler hakkında matrah farkı tespit edilmesi durumunda;

       Bulunan matrah farkının vergi inceleme elemanı tarafından, varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıklardan kaynaklandığının tespit edilmesi koşuluyla, beyan edilen varlık tutarının bulunan matrah farkına eşit ya da bulunan matrah farkından fazla olması durumunda mükellef hakkında cezalı tarhiyat yapılmayacaktır. Matrah farkının beyan edilen varlık tutarından fazla olması durumunda ise yalnızca aradaki fark tutar üzerinden cezalı tarhiyat yapılacaktır.

       Yani vergi incelemesi neticesinde matrah farkı tespit edildiğinde, mükellefin vergi inceleme tutanağında bu farkın varlık barışı kapsamında beyan edilen varlıklardan kaynaklandığını ifade etmesi gerekmektedir. Vergi inceleme elemanı tarafından mükellefin bu iddiasının uygun görülmesi durumunda, mükellef hakkında yukarıda açıklanan durumlara göre ya tarhiyat yapılmayacak, ya da varlık barışı kapsamında beyan edilen tutar matrah farkından mahsup edilerek aradaki fark üzerinden tarhiyat yapılacaktır.

       Vergi incelemesine başlanılan tarihten sonra varlık barışı kapsamında bildirimde bulunulması durumunda ise beyanda bulunulan tutar vergi incelemesinde dikkate alınmayacaktır.

       Varlık barışı kapsamında bildirimde bulunan mükelleflerin daha sonra herhangi bir nedenden dolayı incelemeye alınmaları durumunda, bu konuda uzman kişilerden teknik yardım almaları yararlarına olacaktır.

       Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

 

                                                                        Musa ÜNAL       

                                                                Yeminli Mali Müşavir