Faaliyeti Durudurulan veya Lisansı İptal Edilen Akaryakıt Dağıtım Firmaları ve Benzin İstasyonları Ne Yapmalı?

5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanununda 7318 Sayılı Kanununla 30.04.2021 tarihinden geçerli olmak üzere çok önemli bir değişiklik yapılarak Petrol Piyasası Kanununun 20. maddesine g. bendi eklenmiştir.

5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunun 20/g. maddesine göre özetle;

213 sayılı Vergi Usul Kanununun (VUK) 359. maddesinin

*a-fıkrasındaki muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma,

*b- fıkrasındaki sahte belge düzenleme veya kullanma,

*ç- fıkrasındaki ödeme kaydedici cihaz, donanım ve sistemlere müdahale edilmesi suçunu işleyenler hakkında Vergi Müfettişlerince Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasının yanı sıra Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna da (EPDK) bildirimde bulunması gerektiği belirtilmiştir.

EPDK bu bildirime istinaden söz konusu akaryakıt dağıtım firmalarının ve benzin istasyonlarının faaliyetlerini kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar geçici olarak durdurur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir.

            Yukarıdaki kanuni düzenlemeden anlaşılacağı üzere, 5015 Sayılı Kanunun 20/g. maddesine uyarınca EPDK tarafından faaliyeti durudurulan mükelleflerin, faaliyetlerine devam edebilmeleri için iki seçenek bulunmaktadır;

*Cumhuriyet Başsavcılığınca Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Karar Verilmesi,

*İdare Mahkemesince EPDK’nın İşleminin İptal Edilmesi (Öncelikle Yürütmeyi Durdruma Kararı Alınması Hedeflenmelidir)

1-) Cumhuriyet Başsavcılığınca Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Karar Verilmesi:

Akaryakıt dağıtım firmaları ve benzin istasyonları hakkında Vergi Müfettişlerince yürütülen incelemelerde söz konusu mükelleflerin yetkililerinin VUK’nun 359. maddesinin a. ve b. fıkralarındaki sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma filleri ile ç. fıkrasındaki ödeme kaydedici cihaz, donanım ve sistemlere müdahale edilmesi fiilini işlediklerinin tespit edilmesi durumunda, bu mükelleflerin yetkilileri hakkında Vergi Suçu Raporu (VSR) düzenlenmekte ve Rapor Değerlendirme Komisyonunun mütalaasıyla ilgililer hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.

Şayet VSR ve Rapor Değerlendirme Komisyonunun mütalaasına istinaden açılacak soruşturma dosyasında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi ve bu karara tarafların 15 gün içerisinde yapacağı itirazın da reddedilerek kararın kesinleşmesi durumunda, EPDK’nın faaliyet durudurma kararı vermiş olduğu mükellefler faaliyetlerine tekrar devam edebileceklerdir.

Bu konuyla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına verilecek savunmalarda dikkat edilmesi gereken hususlar VUK’nun 359. maddesindeki suç fiileri itibariyle aşağıda açıklanmıştır:

a-) Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme Fiili Nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması Durumunda:

Akaryakıt dağıtım firmaları ve benzin istasyonları hakkında sahte fatura düzenleme yönünden yapılan vergi incelemelerinde temel olarak Emniyet Genel Müdürlüğünün Plaka Tanıma Sistemi (PTS) verilerinden hareket edilmektedir.

Akaryakıt satışına ilişkin fatura ve irsaliyedeki araç plakası ve şoför bilgileri PTS kayıtlarından elde edilen verilerle eşleştirilmektedir. PTS kayıtlarından akaryakıtı taşıyan aracın akaryakıtın nakliyesinin yapıldığı tarihte faturadaki teslimat adresine gitmediği veya farklı bir güzergahta bulunduğu yönünde tespit yapılması durumunda, söz konusu satış faturaları VUK 359. Madde kapsamında sahte belge olarak değerlendirilmektedir.

Yapılan bu değerlendirme neticesinde, mükellefin sahte fatura düzenlediği gerekçesiyle mükellef hakkında Vergi Tekniği Raporu (VTR), mükellefin yetkilileri hakkında ise Vergi Suçu Raporu (VSR) düzenlenmektedir.

Cumhuriyet Başsavcılıklarına bu konuda verilecek savunmalarda; özellikle PTS kayıtlarına ilişkin olarak ayrıntılı izahat yapılmalı, mükellefin sahte fatura düzenlemediğine ilişkin tüm doneler dile getirilmeli, VTR’deki hata ve eksikler etraflıca açıklanmalıdır.

 b-) Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanma Fiili Nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması Durumunda:

Akaryakıt dağıtım firmaları ve benzin istasyonları hakkında sahte fatura kullanma yönünden yapılan vergi incelemelerinde ekseriyetle sahte faturaların bilerek (kasten) kullanıldığı değerlendirmesi yapılarak mükellef yetkilileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklılarına suç duyurusunda bulunulmaktadır.

Cumhuriyet Başsavcılıklarına bu konuda verilecek savunmalarda; mükellef hakkında düzenlenen raporda sahte fatura kullanımında kasıt unsuruna olarak öne sürülen hususlar hakkında ayrıntılı açıklama yapılmalı, faturaların sahte olduğuna dayanak teşkil eden VTR’deki hata ve eksiklikler dile getirilmelidir.

c-) Ödeme Kaydedici Cihaz, Donanım ve Sistemlere Müdahale Edilmesi Fiili Nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması Durumunda:

Son dönemde bu konudaki tespitler büyük oranda Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren ‘’ Akaryakıt Özel Ekip Şubesi’’ tarafından yürütülen denetimler sırasında yapılmaktadır.

Denetim sırasında akaryakıt istasyonunda otomasyon sistemine müdahale edilmesini sağlayan bir ‘’düzenek’’ tespit edilmesi halinde, bu tespitle ilgili tutanak tutulmaktadır. Ayrıca otomasyon sistemine intikal etmeyen Ödeme Kaydedici Cihaz (ÖKC) Fişi tespit edilmişse bu fişlere de el konulmaktadır.

Akaryakıt Özel Ekip Şubesi tarafından tutulan bu tutanaklar Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının ilgili Daire Başkanlıklarına intikal ettirilerek Vergi Müfettişlerine inceleme görevi verilmektedir.

Akaryakıt istasyonları bu noktada genellikle şöyle bir hataya düşmektedirler; mükellefler öncelikle şirketlerin Vergi Müfettişlerince inceleneceğini, incelemede bir olumsuzluk tespit edilirse faaliyetin durudurulacağını düşünmektedirler.

Oysa süreç bu şekilde işlememektedir. VUK’nun 367. Maddesine 7318. Sayılı Kanunla yapılan değişiklikle; ‘’359 uncu maddenin (ç) fıkrasında yazılı suçların işlendiğinin inceleme sırasında tespiti halinde incelemenin tamamlanması beklenmeksizin, sair suretlerle öğrenilmesi halinde ise incelemeye başlanmaksızın Vergi Müfettişleri ve Vergi Müfettiş Yardımcıları tarafından bu tespitlere ilişkin rapor düzenlenir ve rapor değerlendirme komisyonunun mütalaasıyla birlikte keyfiyet Cumhuriyet başsavcılığına bildirilir. Kamu davasının açılması için incelemenin tamamlanması şartı aranmaz.’’ hükmü getirilmiştir.

Yukarıda yer alan kanuni düzenlemeye dayanarak, Akaryakıt Özel Ekip Şubesi tarafından tutulan bu tutanaklar gerekçe gösterilerek, mükellef hakkında incelemeye başlamadan, Vergi Müfettişleri tarafından mükellef yetkilileri hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmaktadır. Mükelleflerin bu hususa dikkat etmeleri gerekir.

Cumhuriyet Başsavcılıklarına bu konuda verilecek savunmalarda; Akaryakıt Özel Ekip Şubesi tarafından tutulan tutanaklardaki hata ve eksiklikler ortaya konulmalıdır. Hata ve eksiklikler ortaya konulurken EPDK’nın bu konuda vermiş olduğu kararlar da dayanak gösterilmelidir.

2-) İdare Mahkemesince EPDK’nın İşleminin İptal Edilmesi (Öncelikle Yürütmeyi Durdruma Kararı Alınması Hedeflenmelidir)

EPDK Denetim Dairesi Başkanlığı, Vergi Müfettişlerince Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunu gerekçe göstererek, 5015 Sayılı Petrol Piyasası kanununun 20. maddesinin 2. fıkrasının g. bendi uyarınca akaryakıt dağıtım firmasının veya akaryakıt istasyonunun piyasa faaliyetinin durdurulmasına karar vermiş ise bu işlemin iptali için ivedilikle (en geç 60 gün içinde) dava açılmalıdır.

Dava EPDK’nın kararına karşı açılacağı için, bu konudaki yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemeleri olacaktır.

Açılacak dava mutlaka yürütmeyi durdurma talepli açılmalıdır. Aksi takdirde mahkeme kararı kesinleşinceye kadar dağıtım firması veya istasyon faaliyete geçemeyecektir.

Dava dilekçesinde; Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyuyrusuna dayanak teşkil eden Vergi Tekniği Raporu (VTR) ve Vergi Suçu Raporundaki (VSR) eksik, hatalı ve hukuka aykırı hususlar ayrıntılı olarak dile getirilmeli, EPDK’nın kararının uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız sonuçlar doğacağı hukuki olarak ortaya konulmalıdır.

Akaryakıt Dağıtım Fimaları ve Akaryakıt İstasyonları hakkında yapılan Vergi Müfettişlerince yapılan incelemelerde yetkililer hakkında VUK’nun 359. maddesindeki yukarıda açıklanan fiiller nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulması halinde;

 Cumhuriyet Başsavcılıklarındaki savunma ve İdare Mahkemesindeki dava süreçlerinin eşgüdüm halinde yürütlerek kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar veya yürütmenin durudurulmasına ilişkin kararlarından birisi ivedilikle alınmaya çaılışılmalıdır. Aksi takdirde mükellefin faaliyetleri uzun süre durudurulabilecek veya lisansları iptal edilebilecektir.

Akaryakıt sektörüne yönelik olarak yürütülmekte olan incelemelerin sonuçları çok ağır olup vergi incelemesi tamamlandıktan sonraki süreçte de mükelleflerin bu konuda uzman kişilerden hukuki yardım almaları kendi yararlarına olacaktır.

Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.

                                           Musa ÜNAL

                                      Yeminli Mali Müşavir